Özet
Bu çalışma, omurga-pelvik kompleksindeki sakroiliak eklem disfonksiyonu omurga dengesi ve pelvik koordinasyon üzerindeki etkilerini ele almaktadır. Sakroiliak eklemde meydana gelen işlev bozukluklarının omurga ve pelvis torkları, postüral uyum ve genel biyomekanik denge üzerindeki etkileri detaylandırılmaktadır. Çalışma kapsamında pelvik torsiyon, facet sendromu, sinir kökü sıkışması ve disk fıtığı gibi rahatsızlıkların biyomekanik süreçleri incelenmiş; ayrıca skolyoz ve düz sırt sendromu gibi postural deformitelerin gelişimi ve ilerlemesi üzerine odaklanılmıştır. Lovett ve Panjabi gibi önemli araştırmacıların omurga biyomekaniği üzerine yaptıkları çalışmalardan faydalanılarak, omurga hareketlerinin karşılıklı adaptasyon süreçlerine dair derinlemesine bir analiz yapılmıştır.
Giriş
Omurga ve pelvis arasındaki biyomekanik ilişkiler, kas-iskelet sistemi sağlığı açısından önemli bir yere sahiptir. Sakroiliak eklem, pelvisin ve omurganın stabilitesinde temel bir rol oynar. Eklemdeki kas sistemi pelvise doğrudan bağlanarak nutasyon ve karşı nutasyon hareketleri yoluyla omurgaya etki eder. Bu eklemde meydana gelen işlev bozuklukları, omurga-pelvis dengesini ve hareketlerini bozarak çeşitli postüral bozukluklara ve ağrılara yol açabilir.
Pelvik Torsiyon: AS/PI
Gonstead’in çalışmaları doğrultusunda, iliumun sakruma göre hizasızlaştığı AS (Anterior-Superior) ve PI (Posterior-Inferior) hareket modelleri tanımlanmıştır. ASIn olarak bilinen yanlış hizalanma lomber lordozun azalmasıyla ilişkilendirilirken, PIEx tipi bir hizasızlık lomber lordozu artırır. Bu hizasızlık türleri eklemde inflamasyon ve sinir tahrişine neden olabilir ve bu durum, yürüyüş gibi günlük hareketlerde belirgin hale gelir.
Facet Sendromu
Lomber omurgada posterior kompresyon, facet eklemlerine aşırı yük bindirir. Bu eklemlerin kompresyon altında kaldığı durumlarda, aşınma ve dejenerasyon meydana gelir. Bu durum, özellikle yürüyüş sırasında tekrarlayan hareketlerle eklem yüzeylerine daha fazla baskı uygular ve ilerleyen süreçlerde iltihaplanma gibi sorunlara yol açar.
Sinir Kökü Sıkışması ve Lateral Kanal Stenozu
L3-L5 vertebralarındaki lateral kanalların daralması, sinir köklerinin sıkışmasına yol açar. Bu durum, siyatik gibi sinir sıkışma sendromlarının oluşumuna zemin hazırlar. Normal hareket aralığının ötesine geçildiğinde bu bölgedeki sinirler üzerindeki baskı artar ve ağrı semptomları görülür.
Disk Fıtığı
L3-4 ve L5-S1 seviyelerinde disk kompresyonu, posterior liflerde strese neden olarak zamanla disk fıtıklaşmasına yol açar. Özellikle öne eğilme hareketleri esnasında posterior lifler üzerindeki yüklenme artar ve bu durum disklerin zamanla dejenerasyonuna neden olur. Hafif bir eğilme hareketi dahi, zayıflamış halka liflerinde fıtıklaşma riskini artırır.
Spondilolistezis
Vertebral birimin posterior kompresyonu, vertebraların öne doğru kaymasına ve spondilolistezis olarak bilinen omur kaymasına neden olur. Bu durum, vertebraların büyüme plakalarının kaynaşmadan önce zayıflaması durumunda daha sık görülmektedir.
Lumbosakral Hipomobilite ve Sakroiliak Hipermobilite
Lomber fasetlerin posterior kompresyonu, lumbosakral omurgada kesme kuvvetlerinin artmasına ve hareketin azalmasına yol açar. Bu durum, üstteki ve alttaki vertebraların daha fazla hareket etmesine neden olarak sakroiliak eklemde hipermobiliteye yol açar. Bu döngü, uzun vadede dejeneratif bir süreç başlatır.
Düz Sırt Sendromu (SBS) ve Ön Torasik Vertebra (ATV)
Düz sırt sendromu, omurganın normal eğriliklerinin azalması veya kaybolmasıyla karakterizedir. Lovett ve Panjabi gibi araştırmacılar, omurganın eğrilikleri düzleştirici bir etki gösterdiğini belirtmişlerdir. Bu durum, omurganın çeşitli yerlerinde sıkışmalara yol açabilir ve postüral bozukluklarla ilişkilendirilebilir.
Skolyoz
Skolyoz, omurganın anormal eğriliklerle “S” veya “C” şeklinde bir deformasyon göstermesi durumudur. Bu deformasyon, sakroiliak nutasyon lezyonuna karşı bir adaptasyon olarak gelişir. Skolyozun gelişiminde, özellikle erector spinae gibi kas gruplarının rolü büyüktür. Vestibüler denge mekanizması ise omurgayı dik pozisyonda tutmaya çalışarak deformasyonu telafi eder, ancak skolyozun ileri düzeyde olduğu durumlarda bu mekanizma yetersiz kalır.
Tartışma ve Sonuç
Sakroiliak eklem disfonksiyonu omurga-pelvis kompleksinin dengesini bozarak çeşitli postüral ve biyomekanik sorunlara yol açar. Bu çalışmada incelenen rahatsızlıklar, sakroiliak eklem ile omurga arasındaki etkileşimin karmaşıklığını ortaya koymaktadır. Nutasyon lezyonu ve karşı nutasyon etkileri skolyoz gibi postüral bozuklukların gelişiminde önemli bir etkiye sahiptir. Omurganın uyumlu işleyişini korumak için sakroiliak eklem stabilitesinin sağlanması kritik bir öneme sahiptir.
Kaynakça
- Herbst, R.W., The A-P Ilium Misalignment, in Gonstead Chiropractic Science & Art. The Chiropractic Methodology of Clarence S. Gonstead, D.C. 1980, Sci-Chi Publications. p. 1-11.
- Chusid, J.G., Correlative Neuroanatomy & Functional Neurology. 1979, Los Altos, CA: Lange Medical Publications.
- Lovett, R., The Mechanism of the Normal Spine and its Relation to Scoliosis. Boston Medical and Surgical Journal, 1905. CLIII(13): p. 349-358.
- White, A. and M. Panjabi, Clinical Biomechanics of the Spine. 2nd ed. 1990, Philadelphia, PA: J.B. Lippincott Company.
- Gold, P.M., et al., Straight Back Syndrome: positive response to spinal manipulation and adjunctive therapy – A case report. J Can Chiropr Assoc, 2013. 57(2): p. 143-9.
- Esser, S.M., M.H. Monroe, and L. Littmann, Straight back syndrome. Eur Heart J, 2009. 30(14): p. 1752.
Omurga ve Pelvik Sendromlar Üzerine Biyomekanik Etkenler Çalışması
Bu yazı, omurga ve pelvik sendromların biyomekanik nedenlerini ele almaktadır. Sakroiliak eklem disfonksiyonu ve işlev bozuklukları ve disk fıtığı gibi konulara değinilmektedir. Detaylı bilgiye erişmek ve konu üzerine yapılan akademik araştırmayı incelemek için bağlantıya göz atabilirsiniz. Yayın Detayları
Bu çalışmanın orijinal yayınına Google Akademik sayfamdan ulaşabilirsiniz.
Bir yanıt yazın